Ön Not: Bu yazıda geçen (turuncu ile işaretlenmiş) evrimsel biyoloji kavramları hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz kelimelere tıklayarak Evrimi Anlamak sitesinin ilgili sayfasına ulaşabilirsiniz.
PLoS, yani İngilizce ismi ile Pulic Library of Science (Bilim Halk Kütüphanesi), Dünya’daki bilimsel ve tıbbi bilgi birikimini herkese açık ve ulaşılabilir hale getirmeyi amaçlayan (open access) bilim insanı ve doktorlardan oluşan ve kar amacı gütmeyen bir organizasyon. PLoS’un yayın organı olan dergilerde (PLoS Biyoloji, PLoS Genetik vs…) 2003’ten beri hakemli dergi sistemi ile pek çok kaydadeğer makale yayınlandı. Bütün bu makaleler, Nature, Development vs. gibi diğer prestijli bilimsel makale dergilerinin aksine, hiçbir ücret ödenmeden PLoS’un İnternet sitesinden okunabiliyor.
Geçtiğimiz günlerde bu organizasyonun İnternet güncesinde “2008’in en kayda değer Evrimsel Biyoloji makaleleri” başlıklı bir seçki yayınlandı. Seçki, PLoS’un akademik editörü olan Tom Tregenza tarafından hazırlanmış. Bizler de size seçkinin Türkçe çevirisini buradan aktarıyoruz (Aşağıdaki bağlantılara tıklayarak makalelerin tam uzunluktaki İngilizce orjinallerine ulaşabilirsiniz):
Dalgıçböceğinin soyoluşu eşeyler arasındaki silahlanma yarışı sonucu birlikte evrimi ortaya çıkarıyor J. Bergsten ve KB. Miller tarafından yapılan bu çalışmayı tanıtırken Tom Tregenza şöyle diyor: “Bu makaleyi çok ama çok sevdim çünkü ilk bakışta çok sıkıcı gibi görünen bir konuyu -dalgıçböceğinin soyoluşunu- anlatıyor. Fakat işe bakın ki, bu türün erkekleri ve dişileri arasında bir “silahlanma yarışı” süregelmekteymiş: erkeklerin ayaklarında, dişileri sıkıca tutabilmek için vantuzlar evrilmiş fakat buna cevap olarak dişilerin vücutlarında da, erkeğin vantuzlarını vakumla kendilerine yapışmaktan alıkoyacak girinti ve çıkıntılar evrilmiş (birlikte evrim). Erkeklerin vantuzlarının büyük olduğu yerlerde dişilerin de kanatlarında daha geniş girintileri var. Üstelik, Japonya’da birbirine çok yakın akraba olan iki türden elde edilen bilgilere bakılırsa dişi ve erkek arasındaki bu “savaş” grup içinde bir türleşmeye yol açmış görünüyor.”
(Aşağıdaki resimde üst sıra dişilerin kanatlarının yakından görünümü, alt sıra ise erkeklerin ayaklarındaki vantuzları.)
Çin’de kaplan ürünlerinin tüketimi ve kaplanın korunması ile ilgili görüşler B. Gratwicke ve arkadaşları tarafından yazılan bu makale, Çin’de kaplan ürünleri marketinin ne kadar büyümüş olduğuna ilişkin kanı donduran veriler sağlayan çok iyi tasarlanmış bir araştırmayı rapor ediyor. Makale, kaplanlardan elde edilen ürünlerin ticaretine ilişkin yasaların kaldırılmasının çok büyük bir hata olacağına ilişkin güçlü bir kanıt ortaya koyuyor.
Dişi bireyler arasında fazladan çiftleşmeye yönelik eğilimlerde bir farklılık var mı? W. Forstmeier ve arkadaşları tarafından yapılan bu çalışma, uzun zamandır göz ardı edilmiş bir soruyu cevaplamaya çalışıyor: Bazı dişi kuşlar (söz konusu deneylerde Hint Bülbülü kullanılmış), diğer dişi kuşlara göre çiftleşmeye daha mı istekliler? Bugüne dek eşeysel seçilim konusundaki çalışmalar çoğu zaman, dişilerin belli erkek bireyleri tercih etmeye daha meyilli olup olmadıklarına, kimi zaman da dişilerin belli erkek bireyleri tercihleri arasındaki farklılıklara odaklanmıştı. Bununla birlikte, çok daha basit bir soru olan “Kimi dişiler çiftleşmeye diğerlerinden daha meyilli mi?” sorusu çok daha az araştırılmıştı.
Bir eşeysel işareti seçmek dişilere güvenlik sağlıyor TW. Kim ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen bu güzel çalışma klasik bir davranışsal ekoloji örneği. Dişi bireylerin neden belli erkek bireylerle çiftleşmeyi tercih ettiği sorusunun potansiyel pek çok cevabı var. En ortada cevaplardan biri olmakla birlikte, şimdiye dek görmesi gerekenden daha az ilgiye maruz kalmış olan cevap ise “dişilerin çekici bulduğu işaretlerin aslında dişilere doğrudan bir fayda sağlıyor olması”. Bu çalışmada incelenen bir tür yengecin (fiddler crab) erkek bireylerinin inşa ettiği yapılardan dişilere daha çekici görünenler aslında bu yengeçlerle beslenen avcı hayvanlara da daha riskli görünen yapılar. Bu da söz konusu yapıların, dişileri avcılardan daha çok koruyabilecek özellikte olduklarını gösteriyor.
Kılıçkuyruk yavruları avcıları ve türdeşlerini belirlemek için kimyasal ve görsel işaretleri kullanıyor SW. Coleman ve GG. Rosenthal’ın rapor ettikleri çok iyi tasarlanmış bu çalışmada, genç balıkların avcılarla kendi türünden olan balıkları birbirinden ayırmak için hem kimyasal hem de görsel işaretleri kullanma ihtimalini inceliyor. Çalışma, bebek kılıçkuyrukların hem kimyasal hem de görsel bilgi kaynaklarını kullandıklarını ve bu iki kaynağın birlikte kullanılmasının, teker teker kullanılmalarından daha büyük bir etkisi olduğunu gösteriyor. Bu durum, bebek balıkların hem çoklu işaretleri kullanabilme kapasitesi olduğuna hem de en verimli şekilde tepki gösterebilmek için her iki tip işarete de ihtiyaç duyduğuna işaret ediyor.
Yazan/Çeviren: B. Duygu Özpolat
İlk bakışta aşağıdaki gibi düşünülebilir :
Dalgıç böceğindeki silahlanma yarışının evrimsel avantajı yok gibi görünüyor.
Evrim temelde iki açıdan avantaj yaratır yani türün hayatta kalma şansını arttırır.
1.Çok sayıda döl vererek bunların içinden hayatta kalabilme olasılığını arttırmak.
2. Çevreye yönelik (yiyecek bulma , avdıdan kaçma vs) bir avantaj oluşturarak hayatta kalmak ve dolaysıyla döl verme olasılığını arttırmak.
Ama bu örnekte dişi böcek ne kadar erkeğin yapışmasını önleyici mekanizma üretirse döl verme şansı azalır. Yani memelilerde gözlenen erkeğin çiftleşmesini, zorlaştıran davranışların(erkekler arası rekabet dövüşleri, dişinin kaçma davranışı) bir fonksiyonu var. Bu daha güçlü erkeklerin hayatta kalma şansını arttırarak çevreye karşı evrimsel avantaj (ava ulaşma avcıdan kaçma) sağlıyor. Ama dalgıç böceğinde erkeğin vantuzlarının büyümesi çevreye karşı bir avantaj sağlamıyor.
Evet ilk bakışta böyle görünüyor ama bu yanıltıcı. Biraz düşünüldüğünde bu örnek tam da türleşmenin nasıl olduğunu anlamak için çok yararlı bir örnek.
Tür ayrışmasının en önemli unsuru genetik izolasyon. Yani aslında evrimin 2 değil 3 prensibi var. Mutasyon , seleksiyon ve genetik izolasyon.
Eğer tür içinde genetik izolasyon olan guruplar oluşmazsa çevreye avantajlı olan özellik tüm populasyona yayılır böylece tür afrklılaşması oluşamaz. Gentik izolasyon genelde geniş coğrafi yayılımlar sayesinde olur. Ancak bu ilginç örnekte genetik izolasyon dişi ile erkeğin arasındaki çiftleşmeyi etkileyen faktörler sayesinde oluyor. Yani aslında ne vantuzların büyüklüğü ne de çıkıntılar çevreye karşı ne bir avantaj ne de bir dezavantaj sağlamıyor. Yani nötr mutasyonlar. Dolaysıyla bu yöndeki bir “yarış” küçük çıkıntılı ve küçük vantuzlu populasyonlar için yokolma yönünde bir tehdit teşkil etmiyor. Ancak büyük çıkıntılı dişilerle yalnızca büyük vantuzlular çiftleşebildiği için bunlarda meydana gelen başka bir konudaki genetik değişikliğin artık küçük vantuzlu/çıkıntılı populasyona bulaşma ihtimali yok. İşte bu genetik izolasyon sayesinde yavaş yavaş tür ayrışması başlıyor.
Yani örnek tür ayrışmasının olmazsa olmaz şartı olan genetik izolasyon için coğrafi ayrım dışında farklı bir mekanizmayo anlatıyor o açında çok ilginç.
LikeLike
Burada şöyle düzelteyim:
Tabii büyük vantuzlu erkeklerin küçük çıkıntılı dişilerle çiftleşmesine engel olmadığı için bu açıdan bir genetik izolasyon yok. Ama küçük vantuzlu erkeklerin büyük çıkıntılı dişilerle çiftleşme olanağı olmadığı için bu açıdan bir genetik izolasyon var. Bu da tür ayrışması için yeterli olabilir. Çünkü zaman içinde büyük çıkıntılı dişilerde oluşan mutasyonların büyük vantuzlu/büyük çıkıntılı populasyonun dışına çıkma ihtimali yok. Bu nedenle zaman içinde nesiller sonra oluşacak bu mutasyonların da aktarıldığı büyük vantuzlu erkeklerin kromozomuyla küçük çıkıntılı dişilerin kromozomu arasında o kadar büyü farklar oluşabilir ki artık ortak döl verme imkanı olmayabilir ve tür ayrışması tamamlanmış olur.
LikeLike